Bisikletimi aldığım zaman, aklımdaki ilk rota; ecdadın göğüs
göğüse çarpıştığı Gelibolu yarımadasıydı…
“3.Şehitlere Saygı Turu” ilanını gördüğüm anda kararımı
verdim ve tabii ki çadır konaklamalı olarak kayıt yaptırdım.
Tur rotası şu şekildeydi:
1. GÜN PARKURU
|
Eceabat – Similasyon Merkezi
|
Similasyon Merkezi – 57. Alay Şehitliği
|
57. Alay Şehitliği – Conkbayırı
|
Conkbayırı – Similasyon Merkezi
|
|
Eşimi ve Kızımı, eşimin memleketi olan Bandırma’ya bırakıp
oradan Çanakkale’ye geçmeye karar verdim.
Herhangi bir sürprizle karşılaşmamak için bisikleti evde yükleyip kontrollerini yapıp ondan sonra arabaya yükledim...
03.04.2014 Perşembe
Mesafe: 132,44 km
Ortalama Hız: 20 km/h
Max.Hız: 58,5 km/h
Bisiklet üzerindeki süre: 6.37.20
Ortalama Hız: 20 km/h
Max.Hız: 58,5 km/h
Bisiklet üzerindeki süre: 6.37.20
Sabah 9 gibi uyandım, kendimi hiç iyi hissetmiyorum; halsizlik,
boğazda ağrı ve feci bir mide bulantısı ile karşı karşıyayım üstelik ilk turumun
sabahında, doğal olarak moralim de bozuluyor ama inatçıyımdır yolda beter
olacağımı da bilsem çıkarım o yola…
Zorlama bir kahvaltıdan sonra bisikletimi arabadan indirip
yükümü yüklemeye başlıyorum ve saat 10:30 civarı pencereden, Burcu'nun kucağında bakan kızıma el sallayarak yola koyuluyorum… (Onu çok özleyeceğimi
anlıyorum)
Hava kapalı yer yer açıyor ancak en güzeli arkamdan esen
15-20 km/h’ lik poyraz, yokuşları çıkmama çok yardımcı oluyor ayrıca düz yolda
da çok iyi bir performans yakalamamı sağlıyor. 25 km de bir mola vermeyi
planlıyorum öyle de yapıyorum ancak daha sonra bu kadar kuralcı olmamam
gerektiğini düşünüyorum, güzel bir yerde dur, fotoğraf çekmek için dur,
yorulduğunda dur, canın sadece durmak istediğinde dur vs…
42. km civarında yaklaşık 500 m ileride yolun kenarında
yeşil hareketli cisimler görüyorum, bisikletli olma olasılığı beni hem
sevindiriyor hem de biraz endişelendiriyor… ( Ya kafa dengi olmazlarsa, ya ayrı
sürmek isterlerse de söyleyemezlerse vs…) yaklaşınca 2 bisikletçinin fotoğraf
çektirdiğini görüyorum, küçük bir tanışma faslından sonra hemen kareye dahil oluyorum … İstanbul’dan gelirken İDO’da karşılaşmışlar onlar da; Tolga ve
Kaan…
Birlikte pedallamaya başlıyoruz…
Tolga 15 km ileride bir benzinliğin lokantasında çok iyi
yoğurdu olan bir yer bildiğini ve orada yemek planladıklarını söylüyor ayrıca
daha önce 2 kere aynı rotayı geçtiğini ekliyor dolayısıyla yemek konusunda
Tolga’ nın lezzet duraklarına güveniyorum…
Yoğurt cidden çok güzel ancak yemek vasat… Yemek sonrası
güzel bir çay faslından sonra yavaş yavaş hazırlıklara başlıyoruz yol bizi
bekler… Bu sırada Tolga ve Kaan’la tanışma fırsatı oluyor, Kaan; İTÜ Uzay
Mühendisliği okuyor ve inanılmaz naif bir kişiliğe sahip… Tolga ise Vokaliz
adlı grubun bariton üyesi, grubu daha önce duymuş olmakla olmamak arasında
kalıyorum, gaf yapabileceğim düşüncesi beni susturuyor çok yorum yapmıyorum
ancak bu durum hoşuma gidiyor, bir müzisyen ve bir uzay mühendisi adayıyla
beraber pedallamak bu tur için hayal etmediğim bir durum…
Vokaliz grubunu daha sonra hatırlıyorum; ayakkabı kutularından çıkardıkları notalarla konsere çıkmaları ve daha öncesinde Beyaz Show'da izlediğim Özcan Deniz düetleriyle...
Çok başarılılar...
Tekrar yola dönelim...
Vokaliz grubunu daha sonra hatırlıyorum; ayakkabı kutularından çıkardıkları notalarla konsere çıkmaları ve daha öncesinde Beyaz Show'da izlediğim Özcan Deniz düetleriyle...
Çok başarılılar...
Tekrar yola dönelim...
Benim planladığımın aksine iyi bir senkron yakalıyoruz ve
konaklamayı düşündüğüm yeri çoktan geçiyoruz, bacaklarım 120. Km lerde o kadar
zinde ki Lapseki’de konaklama planı yaparken ben kalan 35 km’yi de yemek
sonrası pedallamayı teklif ediyorum… Kaan teklife pek sıcak bakmıyor çünkü
İstanbul’da bizden fazla 22 km’si var, Tolga da gece sürüş planlamadığından
ekipmanın eksikliğini söylediği anda ben de vazgeçiyorum…
Lapseki’ye 18:00 civarı giriyoruz,
Tolga eczaneye uğruyor ben de bu arada yemek yiyebileceğimiz
bir yer araştırıyorum ki Tolga eczacıyla çıkıp geliyor. Eczacı abimiz bize
Aydoğan BP ye kadar motoruyla eşlik ediyor. Ve yemekteyiz…
Yemek sonrası Tolga Pointer Otel’de kalacağını söylüyor biz
de karanlıkta çadır alanı arayışındayız, BP’de yeşil alan yok bu konuda OPET’i
kutluyorum ve saygıyla anıyorum…
Pointer Otel bizden bahçesine çadır kurmamız
karşılığında 45 TL istiyor ve bu oteli tarihin karanlık odalarına sonsuza kadar
gömüyorum … Tekrar BP’ ye dönüp işletme
müdüründen izin alarak fayans zeminin üstüne mecburiyetten çadırlarımızı kurup
yatıyoruz… Hastalığım ise çıkarken içtiğim Theraflu Forte sayesinde şu an iyi
durumda, ilaçlara devam…
04.04.2014 Cuma
Mesafe: 50,82 km
Ortalama Hız: 17,5 km/h
Max.Hız: 55,4 km/h
Bisiklet üzerindeki süre: 2.54.14
Mesafe: 50,82 km
Ortalama Hız: 17,5 km/h
Max.Hız: 55,4 km/h
Bisiklet üzerindeki süre: 2.54.14
Sabah 7:30 civarı uyanıyoruz ve toplanmaya başlıyoruz
kahvaltıyı da aynı yerde Tolga’ yla beraber yapacağımız için onu bekliyoruz…
Tolga da geldikten sonra siparişimizi veriyoruz ve 8 TL’ye oldukça güzel
bir kahvaltı yapıyoruz…
Çanakkale’ye 33 km kaldığı için çok acelemiz yok keyif
çaylarımızı içiyoruz… Bu arada Tolga desteklerini alıyor, protein tozu
magnezyum kalsiyum C vitamini falan derken Kaan’la tek desteğimizin maden suyu
olduğunu fark ediyoruz... :)
Ve yola koyuluyoruz tekrar…
Çok gidemeden Tolga’yı kafasından arı sokuyor(hayatında ilk
defa), Lapseki’deki doktor arkadaşını arıyor gerekli bilgileri aldıktan sonra
ilk 15 dk ya dikkat etmemiz gerektiğini öğreniyoruz bu süreyi dinlenerek
geçirdikten sonra yola devam ediyoruz.
Karşımızdan esen lodos bizi oldukça yavaşlatıyor, yer yer yol
çalışmaları sebebiyle karşı şeritten gittiğimiz de oluyor, geçen büyük
araçların rüzgarıyla birleşen yokuşlar 33 km yi çekilmez hale getiriyor, tam da
bu sırada ön aktarıcımın ayarı iyice kaçıyor ve ayar tutmadığını fark ediyorum,
daha sonrasında Çanakkale’de Varol Bisikletteki bisikletçiye yaptırmaya
çalışsam da daha beter oluyor ve eski ayarlarına getirip Ankara’ya bırakıyorum
bu sorunu. Aktarıcı sorunu, lodos, yokuşlar neyse ki 33 km bitiyor ve
Çanakkale'deyiz…
Tura Mersin’den Yamaç Paraşütü pilotlarından Feride de
katılacak, telefonlaşıyoruz otogarda indiğini minibüsle iskeleye geldiğini
söylüyor bu arada Kaan ve Tolga, Nusret Mayın Gemisi ve müzeleri gezmeye
gidiyorlar. İskelede Feride’yi bekliyorum tam da bu sırada takım elbiseli biri
yanıma geliyor durumumu soruyor herhangi bir şeye ihtiyacım olup olmadığını
soruyor “yok” diyorum birkaç hal hatırdan sonra kendini tanıtıyor; Çanakkale
Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı DAĞ… Aynı zamanda bir bisikletçi… Yerel
yönetimlerde böyle yöneticiler görmek beni çok mutlu ediyor, bir diğeri ise Bursa/Kemalpaşa
Kaymakamı Yamaç Paraşütü Pilotu Kazım KARABULUT… İkisine de saygılar…
Feride kiraladığı bisikletle geliyor ve kamp kuracağımız
alana doğru Kaan’ı da alarak yola çıkıyoruz...
05-06 Nisan 2014 tarihlerinde 3.Şehitlere Saygı Bisiklet
Turu kapsamında Gelibolu Yarımadasında turlayacağız, gün gün yazmayacağım
sadece sürüş bilgilerimi vereceğim:
05.04.2014
Mesafe: 52,38 km
Ortalama Hız: 14,3 km/h
Max.Hız: 56,2 km/h
Bisiklet üzerindeki süre: 3.39.17
06.04.2014
Mesafe: 73,16 km
Ortalama Hız: 17,5 km/h
Max.Hız: 54,1 km/h
Bisiklet üzerindeki süre: 4.09.28
Bu tur hakkındaki anılarımı uzatmadan başlıklar halinde paylaşmak istiyorum:
05.04.2014
Mesafe: 52,38 km
Ortalama Hız: 14,3 km/h
Max.Hız: 56,2 km/h
Bisiklet üzerindeki süre: 3.39.17
06.04.2014
Mesafe: 73,16 km
Ortalama Hız: 17,5 km/h
Max.Hız: 54,1 km/h
Bisiklet üzerindeki süre: 4.09.28
Bu tur hakkındaki anılarımı uzatmadan başlıklar halinde paylaşmak istiyorum:
Organizasyon çok kalabalık yaklaşık 1700 bisikletli 2 gün
boyunca pedal çeviriyor, bu kalabalığa rağmen büyük bir kaza olmuyor, bu çok
sevindirici.
Cumartesi akşamı ÇOMÜ Dardanos Yerleşkesinde yapılan müzik
dinletisinin sonunda düğün moduna giriliyor, bu beni şaşırtıyor denize doğru baktığımda
karşıda Gelibolu’yu görüyorum ve organizasyonun adının Şehitlere Saygı Bisiklet
Turu değil de Çanakkale Bisiklet Festivali olmasının daha uygun olabileceğini
düşünüyorum. Eğlenmek herkesin hakkı ama bizim örf ve adetlerimiz şehit
kanlarıyla sulanan topraklarda saygı turu yaparken halay çekmeyi ön görmüyor
olsa gerek?!.
Yeme içme konusunda çok büyük problemler yok zaten genelde kanaatkâr
bir yapım var örneğin 3 gün boyunca soğuk suyla duş almama rağmen şikayetçi
değilim her şey çok güzel.
Feribotta ODTÜ’lü arkadaşlarla tanışıyorum çok değerli insanlar
(Daha sonra Mehmet’le Ankara’da Anadolu Bulvarında karşılaşıyoruz, yeni
başlayanları antrenmana çıkarmışlar) Arkadaşlar çok kapsamlı ve bir o kadar da
mütevazı hatta yükle turladığım Pazar günü yorulduğum bir an aralarına dalıp
rüzgarlarına giriyorum, çıkarken eyvallahlaşıyoruz tatlı insanlarla…Selam olsun sana ODTÜ...
Pazar günü dönüş yoluna Abide’den törenleri beklemeden çıkıyorum
çok kuvvetli poyraz esiyor tam karşımdan, Jandarma Astsubay bir abimiz beni
uzun yola sokuyor, acelem var o gün Bandırma’ya otobüsle geçip arabamıza binip
Ankara’ya dönmemiz gerekiyor Pazartesi iş var… Fazla zorlamamdan dolayı sağ
dizimde bir ağrı başlıyor, bu rüzgarda kendimi otogara atabilme derdindeyim, yolda
Pedalşörler grubundan ve Edremit’ten 2 abimizle karşılaşıyorum rüzgarımıza
girip birbirimizi çekiyoruz Kilitbahir’den Çanakkale’ye oradan otogara
geçiyorum, saygılar Abiler…
Bir bayana Otogar yolunu sormak için duruyorum, şöyle bir diyalog
gelişiyor;
+ Pardon otogara bu yoldan mı gidiyordum?
- - askdwdıokasd)’(/^(/()’+&???
+ ?
- - Bisikletle mi gideceksiniz?
+ Evet
- Evet bu yoldan…
+ Teşekkürler…
Anlıyorum ki 5-6 km’lik mesafe insanlar için çok fazla ve bisikletle
gidilebilir olması çok şaşırtıcı, bisiklet turculuğunun insanlara anlatılması,
öğretilmesi gerek…
MAN Neoplan model otobüsün bagajı çok küçük bisikletin ön,
arka tekerlerini söküyorum seleyi söküyorum ve zorlaya zorlaya sokabiliyorum,
muavin söylenip duruyor, gönlünü alıyorum, ikna kabiliyetime hayran kalıyorum…
Eceabat'a geçerken...
Kanatlandırıyor, net...
Son gün esen poyrazın boğazdaki yansıması, feribot oldukça korkutucuydu...
Feribotta karşıya geçmeyi beklerken, kızımın diş çıkarırken kemirdiği eşyalar listesinde yer alan kaskım elimde ve bir yanımda deniz, O'nu çok özlediğimi fark ediyorum, duygusallık had safhada...
Bir daha görüşebilmek ümidiyle hoşçakal Çanakkale...
Toplam katedilen mesafe: 308,8 km
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder